Icimden guzel seyler yazmak geciyordu. Ama bunlari gordum uzuldum. Cok uzuldum. Benim ulkemde neden boyle yurumuyor dedim...
1. Once bu oluyor; izleyelim:
2. Sonra su aciklama geliyor Big East (konferans) ofisinden: "Hakemler iki hata yapti, ama maalesef elden birsey gelmez, NCAA oyun kitabi kurallarina gore maci St Johns kazandi".
Aslinda hatalar ikiden fazla ama o kadar asil koruyor ki adamlar hakemlerini. Oyun bitmeden topu tribunlere atmak, teknik faul. Steps var, saha disina topla cikma ve saat durmamasi var. Rutgers'in sezonu bitiyor.
3. Kaybeden takimin antrenoru, basin toplantisinda: "Uc buyuk hakem, maalesef hata yaptilar. Icim kan agliyor, ama yapacak birsey yok".
4. Okulun direktoru: "Olanlar kabul edilir degil, ama oyucularimizin ve antrenorlerimizin olgunluguyla gurur duyduk. Ne kadar uzulsek de spekulasyona girmek uygun olmaz".
5. Rutgers eyalet valisi: "antrenorumuzun olgunluguyla gurur duyuyorum"
6. BURAYA DIKKAT! Ulkenin en saygin 3 hakemi ertesi gun duduklerini birakiyor.
Darisi bizim islerini yarim yamalak yapan beceriksiz yonetici ve kendini cakal sanan politikacilarimiza. Ay cok mu sert oldu, amaaan nasilsa Blogspot yasak... Bak bi de iki bucukluk saklatiyorum serefinize...
Thursday, March 10, 2011
Sen çok yaşa Yaşlı Kurt !
Tam 37 yaşında. O da Neville gibi bu takımda 20 seneyi devirenlerden. Bunun son 15 senesine tanıklık edebildiğim için kendimi şanslı addediyorum. "He was the boy who played like a man and now he is a man who plays like a boy." diyor bir fan'ı onun için. Katılmamak elde değil, yıllar onu ve futbolunu bir meyve misali olgunlaştırdı. Bir dönem kaptanlığını da yaptığı kırmızı şeytanlarla 800'den fazla maça çıktı. Bu süre boyunca 11 lig şampiyonluğu, 2 de şampiyonlar ligi kupası kaldırdı. Bu sene de çok formda, bakalım bu kupalara yenilerini ekleyebilecek mi...
E böylesine bi adamı mümkün olduğunca takımda tutmak istersiniz tabii ki de. Sir de öyle yaptı ve Galli oyuncunun kontratı 1 sene uzatıldı. (2 yıllık kontrat teklif edildi; fakat Ryan 1 yıl istedi.) Yani önümüzdeki sezon son sezonu olabilir, ona göre izleyin! Benden söylemesi.
Gelin, BBC'nin her sene düzenlediği Yılın Spor Adamı ödülüne 2009 yılında layık görülen Giggs'i, ödül gecesinde yayınlanan klip ile analım:
Edit#1: Liverpool maçı (06.03.11) Ryan'ın United formasıyla çıktığı 700. maçtı. Rekor 759 appearance ile Bobby Charlton'da.
Tuesday, March 8, 2011
End of an Era
Haber eski; fakat ancak yazabiliyorum. ManU'da bir devir kapandı. Senelerdir neredeyse oynadığı her maçta beni kahreden, PES'te yerine denemediğim alternatifinin kalmadığı -neyse ki artık Rafa var- Gary Neville futbolu bıraktığını açıkladı. Ben de derin bir oh çektim. Darısı diğer ömrümüzden çalanların başına...
Gelgelelim, ManU formasıyla 20 senede 8 kez lig şampiyonluğu yaşamış, toplam 602 maçta forma giymiş, bir dönem bu takımın kaptanlığını da yapmış; milli takım formasını da 82 kez terletmiş bu adama saygı duymamak elde değil.
P.S. Vakit bulunca Giggs'i de yazıcaz, o zamana dek esen kalın çocuklar...
Friday, March 4, 2011
Verne ile Uykudan Once #3
Hep ayni davranis kaliplarinin icinde yasamak kotu bir fikirdir. Hep ayni markete gitmek, ayni guzargahta seyir etmek, her sabah cornflakes yemek, her aksami TV karsisinda hic etmek. Bazi geceler bu kaliba sikistigim oluyor. Bu artik bende bir cesit durtu, ic ses. Arada bir gercekten disari cikip biraz oynamak istedigi geceler oluyor. Bu tipki kopegini her aksam disari cikarmak gibi bir sey. Bir sure havlama ve kapinin tirmalanmasina kulak tikayabilirsin belki, ama eninde sonunda hayvani disari cikarman gerekecektir. O gece de fazla mucadele etmeden ic sesime itaat ettim. Disarida bir suredir esen ruzgar ilk kocaman ve agir yagmur damlasini getirmisti.
Sans eseri o gece hava yagisliydi. O kadar sansli oldugumu soyleyemem gerci, cunku soz konusu Florida yagmurlari. Sari yagmurlugumu kaptigim gibi disari ciktim, kapiyi arkamdan kilitledigimden emin oldum ve yagmura daldim. Inanilmayacak kadar sik yagmurlugum sayesinde bunalmaya baslamistim bile - rahat yuruyemiyordum. Ayrica kendimi sari renkte bir cay poseti gibi hissediyordum. Seyrettigim pek cok filmden yagmurda yurumenin insanlarin hainliginin altini cizmek icin kullanilan bir sahne oldugunu biliyordum. Bir de ask tabii ki - saganak yagmur altinda tutkuyla opusen asiklar. Fiziksel olarak ikinci secenek o an icin mumkun olmadigindan sinsi bir tavir takinmaya karar verdim. Calistim en azindan, elimden daha fazlasi gelmedi dogrusu. Bu kadari yeterli olmaliydi.
Cigerlerimdeki havayi isliga benzer bir sesle disari ufledim. On bahcedeki cimenler karma karisik uzamisti, bir kac tane de islak gazetemsi kagit parcalari vardi. 2 yan bloktaki dairenin onunden gecerken bir televizyondan sesler geldigini duyabildim. Boyle gecelerde alcak sesler daha yuksek cikar ve belirginlesir. Bir kiz sesi sunucunun sesini bastirdi, ve ferahlatici bir piyano sesi. Sesin sahibi bana bakmak icin dondu. Gozleri yuzumun once sol, ardindan da sag tarafina kaydi ve yine sola gitti. Ona karsilik verdim, sakin bir sekilde, hic goz kirpmadan ve sirilsiklam. O esnada yanimizda herhangi birinin olmasini ve bu sessiz muhabbete tanik olmasini isterdim. Kucuk adimlarla yoluma devam ettim. Yagmur damlalari siddetle inmeye devam etti ve onlari bir gok gurultusu takip etti.
Hatira esyasi toplamak son derece normal bir seydir. Ziyaret ettiginiz sehirlerin magnetleri, gittiginiz otellerin havlulari, vakti zamaninda kisa sureligine de olsa guzel vakit gecirdiginiz 1-2 isim. Beni suzen o cift gozden ayrildigimda tuhaf bir sekilde beynimin kaynayan kazaninda yeni bir fikir olusmaya basladi. Birkac dakika once aklimdan oylesinde gecmis bir dusunceydi. Birden dogrulugu belirginlesti. Icimde mutlu dusuncelerle dolu, sert adimlarla seri bir sekilde kaldirim boyunca geride biraktigim sese dogru ilerlerken yagmuru hissetmez olmustum. Ayaklarimin altinda yapraklar ve kirilmis dal parcalari eziliyordu. Yanindan gecerken bir rakun cimenliklerden birine daldi ve guvenli bir mesafeden beni seyretmeye basladi. Yapacak cok isim vardi. Mukemmel bir oyun arkadasi bulmustum: 6 yil once 2 arkadasimla gittigim Oasis'te tanistigim Mariana'yi.
(to be continued)
Subscribe to:
Posts (Atom)