Sirbistan maci nedeniyle BJK-MKE Ankaragucu macinin ancak tekrarini izleyebildim. Quaresma'nin milli takimdan sakat donmesi ve Dolmabahce'de oynamayacak olmasi nedeniyle az biraz tedirgindim mac oncesi - yanilmisim. Farkettim ki (i) BJK taraftari Quaresma'nin sahada olmadigi degil, Nihat Kahveci'nin sahada oldugu maclarda tedirgin olmali, (ii) Nihat'in kotu oyununa artik alismak zorundayiz. Eski fiziksel gucunu/patlama ozelligini kaybetmis Nihat ve teknik kapasitesi, pozisyon bilgisi maalesef bu eksikligini gidermek icin yeterli degil. Ozellikle ilk yaridaki rakip ceza sahasi civarinda Guti ile kisa paslasmalarinda sut sertligindeki kisa paslari, kendisine atilan kisa paslari ise bir turlu kontrol edemeyisi, kullandigi duran toplardaki ekstra basarisizligi (gectigimiz hafta Tabata duran toptan 2 gol attirdi) dikkatini cekmistir. "Turkiye'nin en kariyerli futbolcusu" etiketi belki de dogrudur, ama Besiktas'taki 2. donemi form dusukluguyle veya sakatlikla bagdaslastirilmamali. Demek istedigim su: Nihat kramponlarini baglamaya, coraplarini surekli duzeltmeye, saclarinin yanlarini yapistirip tepesini kaldirmaya devam etsin, ama mumkunse yedek kulubesinde..
Bu sene Besiktas'i onceki donemlerden farklilastiran temel unsur orta sahasindaki 3 ismin hem hucum hem de savunmayi ayakta tutabiliyor olmasi. Aurelio'nun kadroya dahil olmasi da bu anlamda basarili bir transfer politikasidir. Besiktas'in temel problemi geride biraktigi genis alanlar ve ofsayt taktigi neticesinde verdigi pozisyonlar gibi gozukuyor. Ankaragucu macinda da pek cok pozisyon verdik, ama Schuster'in topu rakip sahaya hapsetmeye calistigi taktik anlayisinda bunun kacinilmaz oldugunu da artik kabul etmek gerekiyor. Her ne kadar savunmadaki Ferrari'nin bu taktige uygunlugu tartisilsa da esas problem topu kaptirdiktan sonra hucum/orta saha oyuncularinin topa yeterli presi yapamayarak rakip takimin oyun kurmasina izin vermesi. Bu zamanla asilacak bi problem; en guzel ornek de UEFA Kupasi'ni kazanan Galatasaray takimi. Bu surecte Besiktas pek cok gol pozisyonu verebilir, tarihi yenilgiler de alabilir, ama sahsen bu maglubiyetleri Mustafa Denizli'nin defansif oyunundaki rastgele galibiyetlere tercih ederim. Ha bir de Bobo Besiktas takiminin ve Turkiye Ligi'nin mevcut/gercek tek santraforudur, nokta!
Son olarak, Schuster'in Tayfur Havutcu'ya yedek kulubesinde yer vermedigini ve Tayfur'un maclari tribunden takip ettigini biliyoruz. Biliyoruz da bu macta kameralara butun koltuklarinda 'Tayfur Havutcu' yazan bir bolum yansidi, pek acayipti. Bu ne olum??
No comments:
Post a Comment