BJK'da belki de sezonun hadisesi Tabata transferi hakkinda blogta yazanlar olacaktir elbet, ama belli ki problem 10,5 numarada degil. BJK savunmasi acikcasi gol yemiyor. Ispanya'daki hazirlik maclari dahil, bireysel savunmadan ote takim savunmasi olarak takim her mac seviyeyi biraz daha yukariya tasiyor. Gaziantep'in Galatasaray'a 2-3 yenildigini hatirlatmakta fayda var; macin Antep'te olmasi veya Tabata'nin oynamis olmasi beni pek baglamiyor acikcasi. Ozellikle, I. Kas veya Ekrem'in sagbeke gecmesiyle ideal geri dortlumuz de olusmak uzere. Bu bakimdan Sampiyonlar Ligi icin cok karamsar degilim, en azindan Liverpool faciasini yasayacagimiza inanmiyorum. Aslinda 4. torbadan Almanya 1.si Wolsburg yerine Debrecen, APOEL ayarindaki diger takimlardan biri denk gelse cikacagimiza para bile yatirabilirdim.
Belli ki takimin esas ustesinden gelmesi gereken mesele gol atma. Oyunu karsi tarafa yiktigimizda surekli enlemesine duragan paslasmalarla kendimizi sikistiriyoruz, pasi veren hareket etme zahmetine katlanmadigi icin alan iyice daraliyor ve teknik beceri kisitli oldugundan o esnada kaptirdigimiz top karsi takima asist niteligi tasiyor. Takimda cizgiye inebilecek kapasitede sag/sol bek yok, esasinda top surebilecek oyuncu sayisi da cok sinirli. Sistemsiz bir hucum anlayisimiz da oldugundan ancak bireysel yeteneklerle etkili olabilecegimiz asikar. Galatasaray benzer sistemsizlikte sorun yasamiyor cunku on plana cikabilen Keita, Arda, Kewell, Baros, vs. var. Tabata'nin su sisteme dahil olmasi belki 2-3 maci dondurebilir ama bu sistemsizlik icerisinde gol sikintimizin devam edecegini tahmin ediyorum.
Sistemsizlik denilince de oncelikli sorumlu tabii ki Denizli. Bu performansla devam ederse zaten yakinda ultra Besiktasli (!) Ismail Er dosenir kendisine birseyler, 1 hafta icerisinde de digiturkten yorumlarini dinleriz. Hazirlik maclarindan beri suregelen bu hucum organizasyon eksikligini hala giderememesini saskinla izliyorum. Gectigimiz sezonun basinda Ertugrul Saglam'li BJK gol yollarinda benzer bir kisirlik yasarken kendisi israrla hucum organizasyonlarindan bahsediyordu.
Belli ki takimin esas ustesinden gelmesi gereken mesele gol atma. Oyunu karsi tarafa yiktigimizda surekli enlemesine duragan paslasmalarla kendimizi sikistiriyoruz, pasi veren hareket etme zahmetine katlanmadigi icin alan iyice daraliyor ve teknik beceri kisitli oldugundan o esnada kaptirdigimiz top karsi takima asist niteligi tasiyor. Takimda cizgiye inebilecek kapasitede sag/sol bek yok, esasinda top surebilecek oyuncu sayisi da cok sinirli. Sistemsiz bir hucum anlayisimiz da oldugundan ancak bireysel yeteneklerle etkili olabilecegimiz asikar. Galatasaray benzer sistemsizlikte sorun yasamiyor cunku on plana cikabilen Keita, Arda, Kewell, Baros, vs. var. Tabata'nin su sisteme dahil olmasi belki 2-3 maci dondurebilir ama bu sistemsizlik icerisinde gol sikintimizin devam edecegini tahmin ediyorum.
Sistemsizlik denilince de oncelikli sorumlu tabii ki Denizli. Bu performansla devam ederse zaten yakinda ultra Besiktasli (!) Ismail Er dosenir kendisine birseyler, 1 hafta icerisinde de digiturkten yorumlarini dinleriz. Hazirlik maclarindan beri suregelen bu hucum organizasyon eksikligini hala giderememesini saskinla izliyorum. Gectigimiz sezonun basinda Ertugrul Saglam'li BJK gol yollarinda benzer bir kisirlik yasarken kendisi israrla hucum organizasyonlarindan bahsediyordu.
Ayrica, arkadas Serdar Ozkan bugun takimin en etkili adamiydi, Nihat dururken neden Serdar'i cikarirsin? veya Ugur Inceman'dan nasil bir beklentin var ki orta sahanin herseyi Ernst'i cikartiyorsun. Denizli'nin oyuncu tercihlerini fazla elestirmiyorum, cunku spiker benchteki oyunculari saydiginda "oha bu kadar mi" dedim. Zaten 2 ismi kafadan bilmiyorum - belli ki altyapi-, Erkan, Ugur, Ekrem ve Ibo. Aha iste bu kadar. Ama hani maci surpriz bir adamla dondureceksen Erkan'i al oyuna, en azindan hucuma donuk oyuncu. Inceman nedir dayi veya Ernst'ten bilmedigimiz nasil bir artisi var. Oglum bizim taraftar hakikaten futboldan anliyor, Ernst cikarken o isliklari duydum ya sanki Ender Arslan Efes'ten gonderilmis gibi mutlu oldum.
No comments:
Post a Comment