Tuesday, May 18, 2010

En pis kim GOT oldu?

Hala Fenerbahce'nin yanlislikla sevinmesiyle eglenmek, yerlerde timsah yapmasiyla alay etmek acizlik degil mi? Hangi taraftar olsa aynisini yapmaz miydi? Peki ya 10 sene once alinan kupayla, sizde bu da yok, diye gururlanmak acizlik degil mi? Madem o kupadan kimsede olmadigi icin tek buyuk sensin, Fenerli'yle bu kadar dalga gecmek neden? Ali Sami Yen'de ayni durum olsa ne degisecekti? Ertesi gunku gundem Besiktas'in Bursa'ya yattigini ima eden aciklamalar olacakti.

Bunca yildir bu ligi izlerim. Cogunluk gibi sadece takimimi degil, herkesi izlerim. Gozlemim sudur; Fener'in kabahati yenilmeyi bilmek. Bu ulkede gururlu ve dik duracaksin. Burnunu dusursen egilip almayacaksin. Basarisiz da olsan, adin skandala da karissa, koltuguna yapisacaksin. Boynunu bukup gitmeyeceksin.

Aziz Yildirim cikip kimseyi suclamiyor, soyunma odasina girip takimi azarliyor. Bunu kac yonetici yapabiliyor? Ustelik suclanacak onca sey varken; BJK, TS, hakemler. Iste gurur duyulacak sey budur. Kucuk bir mac degil ustelik, koca lig kaybediliyor ve adam susuyor. Herkes gunu kurtarma cabasinda ama Fenerbahce yuzyilini kurtariyor. Bu zihniyetle 30 yil da hasret olsa kupalara, gunu geldiginde cikip 30 tane arka arkaya alacaksin.

Mali yapi, stad bir tarafa, takim formalari icin bile Umbro'ya, Adidas'a para koklatmiyor. Sadece futbol degil, basketbol'da da akilli hamleler yapiyorlar. Fenerbahce Cumhuriyeti de, ne kadar antipatik de gelse, bu pazarlama stratejisinin bir parcasi. Ben bugun bir Besiktas'li olarak, daha once hic duymadigim kadar kiskanclik duyuyorum. Gercekten gipta ediyorum Fenerbahce'ye. Digerleri bugunlerde cok egleniyor gibi gozukseler de, seneye (YINE) borc bataginda nasil idare edeceklerini dusunuyorlar.

Benim takimimdan tek istedigim "yagmurlu bir gunde gordugum cubuklu formali" adamlar olmalari. Her kademede adam gibi olmalari. Gurur duyulacak ikincilikler yasatmalari. Ama balik "bastan" kokali yillar oluyor, o yuzden TUPCU gidene kadar o konuda yorum yapmiyorum...

Donuyorum yine bu seneye... En iyi kaybeden; (sahada timsah yuruyusu yapan soytarilara ragmen) Fenerbahce, en kotu kaybeden (tam 10 puan fark yedigi ezeli rakibiyle dalga gecen) Galatasaray. En iyi kaybeden kategorisinde onur odulu, yuzyilin kaybedeni, Ertugrul Saglam'i begenmeyip gonderen buyuk TUPCU! Acaba bugun onun rezilligini konusmayalim, Fener maymun olsun onu konusalim diye o anonsu Tupcu mu yaptirdi?

Yilin kapagi Ertugrul Saglam'dan geldi. Neler yapabildigini herkese gosterdi.. Bu Bursaspor kadrosu 10 sene evvel firtinalar estiren Gencler'den kotu, 3 sene onceki Sivas'tan epey kotu - izliyoruz da konusuyoruz. Ama farki yaratan, Turbulent sacmaliklari yerine futbolu bilen, Con Benjamin To$ak'in bile futbolu bildigi icin bek oynayabilir dedigi, adam gibi adam Ertugrul Saglam.

Gozden kacan bir diger yildiz; Makukula. Basarili kariyerini, Super Lig gol kralliginda attigi farkla taclandirdi. Kimse bu lig soyle kotu boyle kotu demesin, 21 gol atti adam.

Bir dahaki yazimizda dunyanin en basarili spor figurunu, Guiza'nin menajerini konusacagiz...

No comments: