Friday, March 4, 2011

Verne ile Uykudan Once #3

Hep ayni davranis kaliplarinin icinde yasamak kotu bir fikirdir. Hep ayni markete gitmek, ayni guzargahta seyir etmek, her sabah cornflakes yemek, her aksami TV karsisinda hic etmek. Bazi geceler bu kaliba sikistigim oluyor. Bu artik bende bir cesit durtu, ic ses. Arada bir gercekten disari cikip biraz oynamak istedigi geceler oluyor. Bu tipki kopegini her aksam disari cikarmak gibi bir sey. Bir sure havlama ve kapinin tirmalanmasina kulak tikayabilirsin belki, ama eninde sonunda hayvani disari cikarman gerekecektir. O gece de fazla mucadele etmeden ic sesime itaat ettim. Disarida bir suredir esen ruzgar ilk kocaman ve agir yagmur damlasini getirmisti.

Sans eseri o gece hava yagisliydi. O kadar sansli oldugumu soyleyemem gerci, cunku soz konusu Florida yagmurlari. Sari yagmurlugumu kaptigim gibi disari ciktim, kapiyi arkamdan kilitledigimden emin oldum ve yagmura daldim. Inanilmayacak kadar sik yagmurlugum sayesinde bunalmaya baslamistim bile - rahat yuruyemiyordum. Ayrica kendimi sari renkte bir cay poseti gibi hissediyordum. Seyrettigim pek cok filmden yagmurda yurumenin insanlarin hainliginin altini cizmek icin kullanilan bir sahne oldugunu biliyordum. Bir de ask tabii ki - saganak yagmur altinda tutkuyla opusen asiklar. Fiziksel olarak ikinci secenek o an icin mumkun olmadigindan sinsi bir tavir takinmaya karar verdim. Calistim en azindan, elimden daha fazlasi gelmedi dogrusu. Bu kadari yeterli olmaliydi.

Cigerlerimdeki havayi isliga benzer bir sesle disari ufledim. On bahcedeki cimenler karma karisik uzamisti, bir kac tane de islak gazetemsi kagit parcalari vardi. 2 yan bloktaki dairenin onunden gecerken bir televizyondan sesler geldigini duyabildim. Boyle gecelerde alcak sesler daha yuksek cikar ve belirginlesir. Bir kiz sesi sunucunun sesini bastirdi, ve ferahlatici bir piyano sesi. Sesin sahibi bana bakmak icin dondu. Gozleri yuzumun once sol, ardindan da sag tarafina kaydi ve yine sola gitti. Ona karsilik verdim, sakin bir sekilde, hic goz kirpmadan ve sirilsiklam. O esnada yanimizda herhangi birinin olmasini ve bu sessiz muhabbete tanik olmasini isterdim. Kucuk adimlarla yoluma devam ettim. Yagmur damlalari siddetle inmeye devam etti ve onlari bir gok gurultusu takip etti.

Hatira esyasi toplamak son derece normal bir seydir. Ziyaret ettiginiz sehirlerin magnetleri, gittiginiz otellerin havlulari, vakti zamaninda kisa sureligine de olsa guzel vakit gecirdiginiz 1-2 isim. Beni suzen o cift gozden ayrildigimda tuhaf bir sekilde beynimin kaynayan kazaninda yeni bir fikir olusmaya basladi. Birkac dakika once aklimdan oylesinde gecmis bir dusunceydi. Birden dogrulugu belirginlesti. Icimde mutlu dusuncelerle dolu, sert adimlarla seri bir sekilde kaldirim boyunca geride biraktigim sese dogru ilerlerken yagmuru hissetmez olmustum. Ayaklarimin altinda yapraklar ve kirilmis dal parcalari eziliyordu. Yanindan gecerken bir rakun cimenliklerden birine daldi ve guvenli bir mesafeden beni seyretmeye basladi. Yapacak cok isim vardi. Mukemmel bir oyun arkadasi bulmustum: 6 yil once 2 arkadasimla gittigim Oasis'te tanistigim Mariana'yi.

(to be continued)

No comments: