Sunday, November 29, 2009

8'de 8

Sivasspor macinin en ahenkli kismi mac sonunda Besiktas'in 8'de 8 yapmasi ve ligde 2. siraya tirmanmasiydi. Turkcell Super Lig'te o kadar ust seviye bir mucadele oluyor ki yonetimi istifaya cagrilan, teknik direktoru Mustafa Denizli'nin Kayserispor macinin ardindan istifaya hazirim dedigi takim 8'de 8 yapiyor ve ligi +90 puan +100 averajla uzak ara lider bitirmesi ongorulen Galatasaray'dan sadece 6 haftada 13 puan fazla alabiliyor. O kadar ust duzey bir mucadele yani, kelimeler mecalsiz kaliyor ifade ederken. Bu hususta kendime acidigim kisim ise her haftasonu programimi sampiyonluk mucadelesi veren takimlarin (FB, BJK, Bursa, GS) Lig Tv yayin saatlerine gore ayarlamam. Bir de az once Telegol'den uzak kalamayacagimi farkettim (Avrupa Yakasi yerine yahu), tuh.

Maca donelim.. Sivasspor macinda artik Mustafa Denizli'nin kafasina kazinmis olmasini temenni ettigim bir gercek kendini gosterdi; Sivok ve Ferrari savunmanin yapi taslari, Erns ve Fink orta sahanin dinamolariysa, Bobo bu takimin tek forveti/santraforu/hucum gucu/herseyi. Bu adam acayip bi sprinter degil, hava toplarinin hepsini toplayamiyor, tamam, hatta muthis bitirici vuruslari yok belki, ama Turkcell Super Lig'inin 1. sinif tek forvet oyuncusu da ta kendisi. Bobo'da az once saydigim ozelliklerin hepsi ortalamanin ustu bir duzeyde var (20 uzerinden 15-16 mesela FM terimiyle, Ekrem Dag gibi degil yani, 20 uzerinden 8-9 gibi), ve daha muhimi Besiktas'in bu 4-3-3 duzeninde etkili olabilecek baska forvet oyuncusu yok. Nobre zaten santrafordan daha cok rakip takimin on stoperi gibi gorev yapiyor; her nedense kendisine atilan toplarin hepsi duvardan sekiyormus gibi geri donuyor, hem de rakip takim futbolcularina. Top kontrolu yok, dribbling zaten imkansiz, bitirici vurusu gectim topa vurabilme ihtimali yazi-tura.. Eeee? Nihat'a hic bulasmak bile istemiyorum..

Esasinda Besiktas'in yorumcularin gozunu kamastiran 8'de 8'inin temelinde de Bobo yatiyor. Mustafa Denizli onceki yalpalama doneminde Bobo'yu hic santrafor baslatmazken (ve hatta sol aciga hapsederken), son 8-9 resmi macta Bobo takimin santraforuydu. Ilginctir Kasimpasa macindan beridir Nihat da hedef santrafor apoletini bir kenara birakti. Yani Besiktas'ta bu galibiyet serisine denk gelen donemdeki tek fark omurganin Bobo ile tamamlanmis olmasi (Omurgadaki daha onceki degisiklik de Fink'in bench yerine orta gobekte yer almasiydi). Ha bir de sol bek Ibrahim Uzulmez ve degismeli sag bekler Ibrahim Toraman ve Ibrahim Kas hucuma destek vermeye, kanat oyuncularinin arkasindan rolanti kosular yapmaya basladilar, bu kadar. Ilk 6 haftada itin gotune sokulan takim ile simdi sampiyonluk adayi gosterilen takimin farki sadece bu. Yoksa savunma hala eskisi gibi dikkatli, dirayetli ve iyi alan paylasiyor, herkes topun arkasinda durmaya calisiyor, hucum ve kanat oyunculari dahil. Hucum ise hala daginik, gol pozisyonu kisirligi yasaniyor, ama artik topu ileride tutabilen, tek paslarla hucumu durtebilen bir adam var orada.

Bobo'yu 4-3-3'un hedef santraforu yapan Mustafa Denizli'nin bir diger artisi da en nihayetinde oyunculari dogru pozisyonlarda oynatiyor olmasi. Bobo artik sol kanat oyuncusu degil, Ekrem'i orta sahanin gobegine sikistirmiyor, 2 hafta once Yusuf sol acik degil forvet arkasi oynadi, bugunku Sivasspor macinda Tabata'nin oynadigi gibi. Delgado'nun donusuyle kontratinin fesh edilmesi beklenen Fink sukur tam yerinde tam kivaminda oynuyor. Yani, Mustafa Denizli hem takimda hem kendi kafasindaki takim kurgusunda bir istikrar yakaladi. Uzucu kisim ise bu surecte bu kadar cok deneme/yanilmaya ihtiyaci olmasi. Bu takimda su anda siritan 2 oyuncu var; Nihat ve Tabata. Her 2'sinin de bu yaz transfer doneminde takima katilmasi, ama mesela Bobo'nun ve Ernst'in ara donemde transfer edilmis olmasi rahatsiz edici bir raslanti. Bobo'nun son 2 yilini Denizli'nin kaprisleriyle gecirmis olmasi da rahatsiz ediyor beni acikcasi, hem de Nobre ve Nihat gibi yetenek bakimindan kendisinin cok uzagindaki iki adamdan rol kapmak icin. Ozetle Bobo haricinde Besiktas'ta hersey eski tas eski hamam; saglam bir savunma takimi, sinirli hucum organizasyonlari, hafta tahminleri yapan teknik direktor, sacma salak aciklama yapan yoneticiler (Kenan Oner'in Sivasspor macindan sonraki aciklamalarini mutlaka izle), ve ne idugu belirsiz Besiktas taraftari..

Haa.. Kayserispor macindan sonra muthis avukat, harikulade insan Levent Erdogan (kendisi Besiktas yoneticisi) NTV'ye baglanmis, Demiroren ve Denizli'nin vakit kaybetmeden istifa etmesi gerektigini soylemis, gectigimiz sezonki sampiyonlugun da taraftarlarin dualariyla kazanildigini iddia etmisti. Gectigimiz sezon Turkiye Kupasi ile birlikte yatip uyudugunu da gururla soylemisti bir ara. Bu fantastik adam hala Besiktas yonetim kurulunda (hem Demiroren'e hem kendisine yuh), Denizli hala Besiktas futbol takiminin teknik direktor pozisyonunda, Demiroren taraftar avinda, Besiktas taraftari da araliksiz bir sekilde (Levent Erdogan'a gore) hala dua ediyor heralde.. Turkcell Super Lig; federasyonu, kulup yoneticileri, futbolculari ve hakemleriyle bu kadar super bir lig iste, anla yani, kelimelerim kifayetsiz kaliyor...

No comments: