Monday, November 16, 2009

Still lovin' the game..



İş cidden artık kontrolden çıktı. Ezeli rekabet ebedi dostluk çoktan yalan oldu. En ufak bir kıvılcımla birbirine dalabilen, tribünü hayattan yedikleri kazığı çıkarabilecekleri bir mecra olarak gören yığınlar seyir zevkimizin içine sıçtı. Takımların ortaya koyduğu performansı, kıran kırana geçen maçı konuşacağımıza sarışın bir ablanın orta parmağı ile Kinsey'in ağzına çakan adam hangi tribünden indi onu konuşuyoruz.

Bu çürümüşlüğe, bu kepazeliğe durdurabilecek sebata sahip olmasını en azından bulundukları konum itibariyle beklediğimiz yöneticiler yanan ateşi gazlamaya devam ediyorlar. Yarın bir gün -ki çok kısa bir süre içerisinde olması kuvvetle muhtemel- çıkacak olaylarda kan dökülmeyeceğinin garantisini kim verebilir. Bugün sahadaki sporcuyu yumruklayan zihniyet yarın gözü döndüğünde aşağı inip elindeki bıçağı önüne gelene sallamayacak mı? Bu gidişe kim dur diyecek?

Bence bu maç sonucunda "göstermelik değil caydırıcı" cezalar gündeme gelmeli. İki taraf da en ağır şekilde cezalandırılmalı. Aklıselime kötek dışında bir yöntemle ulaşılamayacağı aşikar.

No comments: