Friday, September 18, 2009

Ergenligim, nerelerdeydin soyle!

E-mail inboxima spam degil de vakti zamaninda online siparis verdigim firmalardan hergun zibil tane mail geliyor; promosyonlar, reklamlar, yeni urunler. Bu maillari neredeyse hic okumuyorum, hatta o kadar umursamiyorum ki silmiyorum da, oyle bold bir sekilde aylarca muhafaza ediyorum. Az once her nedense bir sey beni durttu, yok seytan degil, hadi dedim acayim 1-2'nizi keratalar. Ilki Amazon'dan ders kitabi tavsiyeleriydi, aninda kufur ederek sildim. Ikincisi GameStop'tan gelmis; new release pre-order diyordu, gozlerim acildi aniden, terledim (ama nasil k.cimdan damliyor), karsimda Fifa 2010 posteri duruyordu. Fifa 2002, Winning Eleven yuzunden oynadigim ve sayesinde futboldan tiksindigim son oyundu, Amazon acaba ne ima etmek istiyordu? Hadi ordan dedim, gonderdim cop kutusuna. Fifa serisi ile ilk tanistigim gunu hatirladim sonra.

Sanirim yagmurlu bir 1995 sonbahariydi, gunesli bir Kasim gunu, sisli bir Cumartesi ogleden sonrasi; elimde 3 tane Fifa International Soccer disketi odama kapanmistim. DOS'ta calisiyordu oyun, oyle isim hakkina butce ayiran yok, serinin ilk oyunu dayi, Bulla Zamoglu gibi futbolcular yaratmislar. Futbol sahasi carpraz dururdu, zaten goller de hep ceza sahasi cizgisinin hemen disindan carprazdan atilirdi. Kaleci topu yakalarsa degaj atarken onunde durur sut tusuna basardin ki top senin adama carpsin gol olsun, her seferinde de olurdu. Topu aglara gonderdikten sonra A-S-D kombinasyonlarina basarsan adam degisik degisik sevinirdi -taklalar, ziplamacalar, gotten alevli osuruk falan-, ekranda da kocaman bir elektronik reklam panosu belirirdi. En zayif takim Qatar'di, siyah-beyazdi renkleri, o zamanlar menejerlik yok, BJK ugruna Qatar'di takimim. 2 yilimi gecirdim bunun basinda birader, oyle 'career game' falan yok, oynuyorsun bitiyor, ama benim hevesim hic bitmedi.

Yine tahminen 1997'in karli bir Ocak gunu sikildim cocuk olmaktan, gittim Fifa '97'yi aldim kuzenlerimle, orjinal CD, kitapcikli falan, yeni nesil bilmez. O gun ergenlik donemim basladi; PC'im desteklemiyordu oyunu, hergun kuzenime tasiniyorduk, basket antremanlarinin oncesi ve sonrasi Fifa '97'ye aitti. Saha artik duzelmisti, orijinal futbolcu isimleri vardi, Milan'in yildizi George Weah vardi mesela, futbolcu shortlari bugun Amerikan futbolunda giydikleri korumali shortlardandi, kale aglari betondandi. 3 kuzen basina kuruldugumuz icin ve joystickler hep kirildigindan birisi mouse ile oynardi. Evet evet, ama mouseta da sut tusu yoktu, savunmaydi o adamin misyonu, itiraz edenler, isyan cikarip orta acma tusuyla gol atma girisiminde bulununlar oluyordu arada. O oyun hala basucumdaki komidinimde yipranmis CD kutusu ve kitapcigiyla durur. CD'yi her elime aldigimda ergenligimi hatirlarim. GameStop sagolsun cocukluk gunlerimi hatirladim; sikilmisim yetiskin olmaktan.


3 comments:

alsakal said...
This comment has been removed by the author.
alsakal said...

bu ilk fifa oyununda hakem sari kart gostermek icin oyuncuya dogru gelirken, ters istikamette ilk hareketi yaparsan sabaha kadar hakemden kacabiliyordun. tartan pist olmasa da sahanin icinde dort donebiliyordun. hakem sabirla kovalayip, sen vazgecince sarisini gosteriyordu. ille sari ama, o kadar kosturdun al sana kirmizi yok :))

verne said...

hahaha, hakikaten unutmusum bak onu. bi de futbolcularin kollari kosarken sadece dirsekten hareket ederdi, ust kisim sabit :) anilar..